Atalar
Yaratılış 12—50. Bölümler
Tanrı’nın tüm insanlığı kurtarıp bereketlendirme amacı çok güzel bir biçimde gerçekleşecekti. O, tek bir adamı bir ulusun atası yapmak üzere belirledi ve “çağırdı.” Ve bu adamdan türeyen ulus aracılığıyla Tanrı tüm dünyayı bereketlendirmeyi amaçlıyordu.
O adam İbrahim, ulus ise İsrail’di. Tanrı, Kutsal Kitap’ta vaat (Galatyalılar 3:17), kutsama (14. ayet) veya antlaşma (17. ayet) diye geçen amacını açıkladı. Tüm şartlar Yaratılış kitabı boyunca tekrar tekrar beyan edildi, ancak temeli Tanrı’nın İbrahim’e Yaratılış 12:3’te söylediği ilk sözde yatar, “Yeryüzündeki bütün halklar senin aracılığınla kutsanacak.”
Bu vaade inanmak imanla mümkündü. Görünürde olan her şey ve tüm olasılıklar tam tersini söylüyordu. Lakin İbrahim ve soyundan gelenler için vaadin dini değeri tam da imanda yatıyordu. Vaade, vaadi verenin güvenilir olduğuna dair inançlarına dayanarak inanmaları gerekiyordu. Ve yahut O Kişiye, kişisel Yahve’ye, Tanrıları olan Kişiye inanmalılardı. O’na tamamen güvenmek zorundalardı. Bunu yaparak, “O’nu tanıyacaklardı.” Ve O’nu tanımaları için O kendisini onlara açıklamalıydı. Yaratılış bölümü boyunca Tanrı’nın İbrahim’e ve diğer iman atalarına “göründüğünü” veya “konuştuğunu” okumamızın nedeni de budur. Bunu her ne şekilde yaptıysa, Tanrı devamlı olarak kendini onlara tanıtmaya çalışıyordu, çünkü böylesine bir bilgi yalnızca iman temelinde var olabilirdi. O’na olan imanları O’nun sözüne dayanıyordu ve O’nun sözüne dayanan iman sayesinde, günümüze dek geçerli olan doğru dinin, bu dünyada var olmasını sağlayan güç verilmiştir. İbrahim’in Tanrısı, bizim Tanrımızdır.
Tanrı’nın kutsama vaadi, İbrahim’in çok sayıdaki hizmetçilerinden (Yaratılış 14:14) ve sahip olduğu hayvanlardan dolayı değil, İbrahim’in ailesindeki “ilk oğulluk hakkıyla” alakalıydı. Şüphe çocuğu olan İsmail kaybetti; iman çocuğu İshak bu hakkı elde etti (Galatyalılar 4:23). Esav “kutsal değerlere saygısızlık eden” (İbraniler 12:16) adam olduğu için ilk oğulluk hakkını “küçümsedi” ancak Yakup o hakkı ücret karşılığı ve hileyle elde edebilmek için komplo kurdu (Yaratılış 25:31). Yakup bu hakkı oğullarına miras olarak bıraktı (49. bölüm) ve Musa miras aldığı geleneğin ebediyen uygulanmasını ve korunmasını unutulmaz şiirle halka aktardı (Yasa’nın Tekrarı 32).
Terah’ın oğlu İbrahim, Kenan ülkesine eşi Sara, yeğeni Lut ve çok sayıdaki hizmetçisi ile girdiği zaman, Tanrısının buyruğuna itaat ediyordu. Ülkeye, Tanrı’nın o toprakları ona, onunla gelenlere ve soyundan olanlara vereceği ile ilgili vaadinden sonra dâhil oluyordu (Yaratılış 13:14–17). Lakin İbrahim, kendisine Vaat Edilen Toprağa, Amerika kıtasına göç etmiş Pilgrim Atalar gibi yerleşmedi. Kenan ülkesi, İbrahim’in, İshak’ın ve Yakup’un “soyuna” miras olarak vaat edilse de, kendi başlarına tek karış toprak bile ele geçirmediler. Hivron’un güneyinde, Makpela Tarlasındaki mağara (Yaratılış 23. bölüm) ve Kenan ülkesinin merkezindeki “omuz” (şekem) veya Şekem’in (Yakup’un Kuyusu) yanındaki küçük toprak parçası dışında, “Kutsal Toprak” olarak nitelendirilebilecek herhangi başka bir bölgeyi ele geçirmediler. İbrahim dolanıp duruyor, hatta Mısır’a bile gidip geliyordu. İshak bazen Hivron’da, bazen de bölgenin en güneyindeki Beer-Şeva kentinde geziniyordu. Yakup, vaktinin büyük bir çoğunluğunu Mezopotamya’da geçirdi ve yaşı ilerleyince Mısır’a gitti. Yakup’un oğullarından biri olan Yusuf’un Tanrı’nın inayeti ile yeni bir ülkeye unutulmaz bir biçimde götürülmesiyle (Yaratılış 37. bölüm), babası ve kardeşleri de onun peşinden, Mısır’da onlar için lütufkârca hazırlanmış olan yere gittiler (Yaratılış 50:20).
Tek bir kişiden oluşmuş olan ulusun büyümesiyle birlikte, Tanrı’nın o ulusun hangi yöne doğru büyümesini istediğine dair olan iradesini görüyoruz. İbrahim’in ailesinden bazıları da dâhil, hiçbiri gelecekte Tanrı halkının bir parçası olmayacaklardı. Böylelikle İbrahim’in yeğeni Lut, yanına kendi ailesini, Ammonluları ve Moavlıları da alarak ondan uzaklaşıp yolunu ayırdı. Tıpkı İbrahim’in oğulları arasından İsmail’in kovulup, Sara’nın oğlu İshak’ın seçilmiş olması gibi. Ve İshak’ın iki oğlu olan Esav ve Yakup arasında da Yakup seçilmiştir. Yakup’un on iki oğlu da Tanrı’nın amacına dâhil edilmiş ve bu nedenle o ulusa Yakup’un, Yabbuk nehri kenarında “Rab’bin meleği” ile yaptığı güreş deneyimi sonrası almış olduğu “İsrail” adı verilmiştir (Yaratılış 32:22). Onun on iki oğlu, gelecekteki ulusun “on iki oymağının” başlarını oluşturacaklardı (Elçilerin İşleri 26:7).
Lut, İsmail ve Esav seçilmiş olmasalar da, gelecek ulusun kanının Terah’ın soyundan gelmesine büyük özen gösterildi. Bu üç adam da ecnebi kadınlarla evlendiler: Lut muhtemelen Sodom’lu, İsmail Mısır’lı, Esav ise Hitit’li eş aldı. İshak’ın annesi Sara’ydı, Yakup’un annesi Rebeka ve Yakup’un ok iki oğlundan sekizinin annesi Rahel’di ve tüm bu kadınlar kocalarının da ait oldukları Terah evine aittiler. Gerçekten de Yaratılış bölümünün büyük bir kısmında, İshak ve Yakup’un birlikte yaşadıkları halklardan olan kadınlarla evlenmelerine nasıl engel olunduğu açıklanmaktadır.
Kitabın Yusuf ve kardeşleri hakkında söz ettiği son çeyreği, bu “ataların” ve Tanrılarının, Tanrı ve Musa’nın halkı ile ilişkilendirilmesiyle ilgilidir. İbrahim ve Sara’yı korumak için ve daha sonra da Yusuf’un günlerinde “Yusuf hakkında bilgisi olmayan” Firavun’a karşı gücünü gösteren Tanrı, Yusuf’u kuyunun dibinden yükselterek ona Mısır’da büyük onur ve yetki kazandıran ve Yusuf aracılığıyla Yakup ve tüm ailesini ölümden kurtaran da aynı Tanrı’dır. Onların Mısır’da uzun süre ikamet etmelerinin Tanrı’nın halkı için ne anlam ifade ettiği bir sonraki bölümde açıklanacaktır.
Sorular
-
Tanrı’nın dünyayı kutsayacağı ile ilgili tasarısını İbrahim’e açıklayan vaat neydi?
-
İbrahim, Tanrı’nın vaadine nasıl inandı? Kendisinin veya soyundan gelenlerin iman edip etmemeleri ne gibi bir fark yarattı?
-
İman ataları kendilerine verilen “Kutsal Toprak” vaadinin yerine geldiğini gördüler mi? Yaratılış 15:13–16 ve İbraniler 11:9–10,14–16 ayetlerini dikkatlice okuyunuz.
-
Sıradan bir “soyağacı” çıkararak, Terah ailesinin soyundan gelen ve Yaratılış bölümünde büyük öneme sahip olanları gösteriniz. Direkt olarak “Vaat” soyundan olanların altını çiziniz.
-
İshak ve Yakup’un, kendi aileleri dışındakilerle evlenmeleri nasıl engellendi?
-
Yusuf’un “Siz bana kötülük düşündünüz, ama Tanrı bugün olduğu gibi birçok halkın yaşamını korumak için o kötülüğü iyiliğe çevirdi” (Yaratılış 50:20), sözlerini açıklayınız.