Tapınaktaki Öğreti

“Rabbin adıyla gelene övgüler olsun” diye haykıran kalabalığa ve bu kalabalığın İsa Yeruşalim’e girdiği anda yarattığı coşkuya rağmen İsa ölüme gittiğini ve Yeruşalim’in yakında Kralına sırt çevireceğini biliyordu. Luka Müjdesinde şöyle yazılmıştır: “İsa Yeruşalim’e yaklaşıp kenti görünce ağladı. ‘Keşke bugün sen de esenliğe giden yolu bilseydin’ dedi. ‘Ama şimdilik bu senin gözlerinden gizlendi.’” (Luka 19:41).

İsa’nın Tapınağın olduğu bölgeye girdiği Pazar günü saat çok geç olmuştu. Bu nedenle çevresinde dolanmaktan başka hiçbir şey yapmadı ve on iki öğrencisiyle birlikte Beytanya’ya döndü (Markos 11:11).

Matta 21:12–19 ve Paralel Bölümler

Ne var ki, Pazartesi fikir ayrılıkları başladı. Rabbimiz kente girerek, hizmetinin başında yaptığı gibi tapınaktaki alıcıları ve satıcıları kovdu. Birkaç yıl önce onları azarlamasının kalıcı bir etkisi olmamıştı. Fakat İsa, Tanrı’nın evini ticarethaneye çevirenleri azarlamaktan çekinmiyordu. Doğal olarak yöneticiler öfkelendiler. Ancak halkın beğenisi, onların nefretini duraksattı. Kente giderken İsa yolda yalnızca yaprakları olan bir incir ağacı gördü ve “Artık sonsuza dek sende meyve yetişmesin” dedi. Rabbimizin niyetlerini tam olarak anlayamıyoruz, ancak en azından olay sonrasında incir ağacı aracılığıyla imanın sınırsız gücüne işaret etti. Öğrencilere, imanda dua etmeleri gerektiği söylendi. İsa’nın dediğine göre onların duaları sevgide olmalıydı; kendi bağışlanmaları için Baba’ya dua ederken, içlerinde bağışlamama ruhunu barındırmamalıydılar.

Bir sonraki gün, Salı günü öğretme günüydü. Rabbimiz gününü tapınakta geçirerek, düşmanlarının saldırılarını izledi. Ve her soruya verecek bir cevabı vardı; düşmanlarının hileli soruları, aldıkları cevapta azarlama olarak kendilerine geri geliyordu.

Matta 21:23–32 ve Paralel Bölümler

Rabbimiz öncelikle, bir gün öncesinde temizlemiş olduğu Tapınağın yetkilileri tarafından sorguya çekildi (Matta 21:23–32 ve paralel bölümler). Kendisine sorulan soruya, soruyla cevap verdi: “Yahya’nın vaftiz etme yetkisi nereden geldi, Tanrı’dan mı, insanlardan mı?” Baş kâhinler ve önderler cevap veremediler. İlahi yetkiyi içtenlikle arayan kimse yoktu. Fakat İsa onları susturmakla yetinmedi. Ayrıca, olumlu biçimde, Yahya tarafından onlara gelmiş olan Tanrı sözünü kabul etmeme günahlarına da ithafta bulundu.

Matta 21:33–46 ve Paralel Bölümler

İsa’nın Bağ Kiracıları benzetmesiyle yaptığı azarlama daha da iğneleyici oldu (Matta 21:33–46 ve paralel bölümler). Üzüm bağını kötü kalpli bağcılara emanet etti. Fakat bağın mahsulünü bağ sahibine verme sırası gelince, önce bağ sahibi tarafından gönderilen köleleri ve son olarak oğlunu da öldürdüler. Baş kâhinlerin ve Ferisilerin başka açıklamaya ihtiyaçları yoktu; muhtemelen her ne olursa olsun bu benzetmenin kendileri için söylendiğini anladılar. Aslına bakılırsa, İsa sözün kimlere ithafen olduğunu apaçık belli etmişti. Şöyle dedi: “Tanrı’nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek.”

Matta 22:1–14

İsa, halkın kötü huylu önderlerine ve isyankâr halkın kendisine ithafen Düğün Şöleni benzetmesini anlatıyor (Matta 22:1–14). Şölene davet edilenler gelmekten imtina ettiler; fakat kralın sarayı, yol kavşaklarında bulunup getirilen insanlarla doldu. Yani Antlaşma halkı olan Yahudiler ilahi daveti reddettiler, horlanmış diğer uluslar ise kabul ettiler.

Matta 22:15–40 ve Paralel Bölümler

Yöneticiler İsa’yı derhal öldürmek istediler; ancak halktan korkuyorlardı. Böylece O’nu kendi sözleriyle tuzağa düşürmeye çalıştılar. Önce Ferisiler ve Hirodes hanedanlığının yanlıları gelerek, Sezar’a vergi verme konusunda bir soru yönelttiler (Matta 22:15–22 ve paralel bölümler); sonra, dirilişe inanmayan dünyevi asiller olan Sadukiler, diriliş doktrininin saçma olduğunu gösterme amacıyla geldiler (23–33. ayetler ve paralel ayetler) ve en son, Yasanın en büyük buyruğu hakkında sorusu olan bir Ferisi geldi (24–40. ayetler ve paralel ayetler). İsa’nın onların her biri için harika, derin cevapları vardı. Ancak sanki öğrenme isteği, yalnızca son gelen kişide vardı. İsa ona, “Sen Tanrı’nın Egemenliği’nden uzak değilsin” dedi (Markos 12:34).

Matta 22:41–46 ve Paralel Bölümler

Kendisine sorulan tüm sorulardan sonra bu sefer Rabbimiz onlara bir soru sordu. Şöyle dedi: “Davut O’ndan Rab diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut’un Oğlu olur?” Böylelikle İsa, inandıklarından daha yüce bir Mesihlik kavramını onlara tanıtmış oluyordu. Mesih gerçekten de Davut’un Oğluydu, ancak yalnızca Davut’un Oğlu değildi (Matta 22:41–46 ve paralel bölümler).

Görünen o ki aynı gün, Rabbimiz dikkatleri bağış kutusuna minasını atan yoksul dula çekiyor. Tanrı’nın gözünde armağanın miktarı değil, ancak veren kişiye neye mal olduğuyla alakalıdır (Markos 12:41–44 ve paralel bölümler).

Matta 23. Bölüm

Son olarak, yine aynı unutulmaz Salı günü, Rabbimiz açıkça din bilginleri ve Ferisilerin şekilciliğini ve ikiyüzlülüğünü kınadı (Matta 23. bölüm). Bazı Greklerin İsa’yı görmek istemeleri de muhtemelen aynı gün olmuştu (Yuhanna 12:20–21) — bu da diğer uluslardan olan insanların Kiliseye dirilişten sonra dâhil olacaklarının önceden anlaşılmasıydı. İsa’nın Grekleri nasıl kabul ettiği tam olarak söylenmemiştir, ancak o anın asıl önemi, İsa’nın mesajını doğrulayıcı nitelikte göklerden gelen ilahi sesti.

Matta 24—25. Bölümler

Aynı gün İsa Tapınaktan ayrılıp Beytanya yolunda bulunan Zeytin Dağı’na çıktığında, öğrencilerine Tapınağın yıkılışından ve dünyanın sonundan bahsetti (Matta 24. bölüm ve paralel bölümler). Tanrı’dan başka hiç kimsenin, dünyanın son gününün ne zamanını bilmediğini söyledi ve Tanrı’nın insanlardan beklediği şey, ayık ve uyanık olmalarıydı. Ayık ve uyanık olma görevini, On Kız (Matta 25:1–13) ve Emanet Para (14–30. ayetler) benzetmeleriyle açıklamıştır. Sonra da Rabbimiz, Tanrı’nın korkunç yargısını resmederek, kötülerin iyilerden ayrı tutulacağını söylemiştir (31–46. ayetler).

Sorular

  1. Zeytin Dağı neredeydi? Beytanya ile Yeruşalim’deki Tapınak arasındaki yolu açıklayınız.

  2. İsa’nın Tapınağı temizlediği iki olayı karşılaştırınız.

  3. İsa, Vaftizci Yahya hakkında hizmetinin hangi evrelerinde bahsetmiştir?

  4. Son Salı günü İsa’ya sorulan tüm soruların ve O’nun verdiği tüm cevapların taslağını çıkartınız.

  5. İsa’nın din bilginleri ve Ferisilere karşı söylediği “vay”lar nelerdi?

  6. Diğer uluslardan insanlar İsa’yı görmeye geldikleri zaman onlara ne dedi?